Fem Ceramic Atelier: Toprakla Başlayan Yolculuğum
- Didem Aydın Özocak

- 21 Eki
- 1 dakikada okunur
Fem Ceramic Atelier benim için bir markadan çok, kendime attığım ilk adımlardan biri.Kurumsal hayatın temposundan uzaklaştığım, yeniden nefes almak istediğim bir dönemde başladı her şey. Pandemi süreciyle birlikte içimdeki arayış beni çamura, yani seramiğe götürdü.İlk başta bir deneme, bir merak gibiydi; ama kısa sürede iç dünyamın sessiz bir anlatımına dönüştü.
Seramik, bana yavaşlamayı, sabretmeyi ve anın içinde kalmayı öğretti.Toprağın dokusu, suyun ritmi ve ateşin gücüyle birleşince ortaya çıkan o dönüşüm, her defasında beni büyülüyor.Bu süreçte aldığım eğitimlerin ardından, 2022 yılında İstanbul’da Fem Ceramic Atelier’i kurarak bu tutkumun somut bir karşılığını yaratmak istedim.
Atölyemde doğadan ilham alan sade ve güçlü formlar üretmeyi seviyorum. Toprak ve nude tonlarıyla şekillenen her parça, benim için sessiz bir dengeyi temsil ediyor.Bazen bir küp formunda, bazen bir kâsede, bazen de bir detayda; her parçada kendimden bir şey buluyorum.
Fem Ceramic Atelier aynı zamanda paylaşımın alanı oldu.Seramiğe ilgi duyan insanlarla bu deneyimi paylaşmak, onların da çamura dokunduğunda yaşadığı dinginliği görmek beni çok mutlu ediyor.
Benim için Fem Ceramic, sadece üretmek değil;kendini tanımanın, yavaşlamanın ve sadeliğin güzelliğini hatırlamanın bir yolu.
Çünkü inanıyorum ki; çamura dokunmak, aslında kendine dokunmaktır.

Yorumlar